Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı

İstanbul Üniversitesi

Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı

53. Kütüphane Haftası Açılış Töreni İstanbul Üniversitesi’nin Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi

İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ve Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi işbirliği ile hazırlanan ve İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 53. Kütüphane Haftası Açılış Töreni, “Üçüncü Mekân Kütüphaneler, Yeni Roller, Yeni Yaklaşımlar” teması ile gerçekleştirildi.

Kütüphane Haftası Açılış Töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

“Kitapları Tanımak İstiyorsak Onlara Dokunmalıyız”

Törende konuşmasını yapmak üzere kürsüye ilk olarak İÜ Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Son Sınıf Öğrencisi Rozelin İçgil geldi. İçgil konuşmasında şunları dile getirdi: “53. Kütüphane Haftası nedeniyle mezun olacak öğrenciler adına konuşma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Kitap benim için bazen gerçek dünyanın çekilmezliğinden soyutlanmak için bir kaçış, bazen farklı bir pencereden dünyayı ve insanları incelemek, bazen ise gerçeği birebir yaşama fırsatı sunan yaşamın öteki boyutu gibidir. Eğer kitapları tanımak istiyorsak onlara dokunmamız gerektiğini unutmayalım. Eğer mesleğimizi en iyi şekilde icra etmeyi düşünüyorsak kitap kurdu biz olmalıyız. Tüm yenilikleri ve gelişmeleri herkesten önce biz öğrenmeliyiz. Kendimizi sürekli olarak geliştirmeli ve yenilemeliyiz.”

“Üçüncü Mekânda Bulunmaktan Mutlu Oluyoruz”

Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Samiye Erol Alkan ise açılış teması olan “üçüncü mekân” hakkında açıklamalarda bulundu. Alkan, “Her sene değişik bir tema ile karşıladığımız haftamızı bu sene de üçüncü mekân kütüphaneler, yeni roller, yeni yaklaşımlar temasıyla karşılıyoruz. Peki, nedir üçüncü mekân ve kütüphaneler bu üçüncü mekânın neresindedir? Hepimiz kendi hayatlarımızdan biliyoruz ki hemen her gün tekrarlanan ev ve iş yeri arasındaki rutinlerinde devam ediyor yaşantılarımız. Birinci mekân olarak evlerimiz, barındığımız yarın tekrar üretmek için kendimizi yenilediğimiz, dinlendiğimiz mekânlar. İkinci mekânlar olarak iş yerlerimiz ise sahip olduğumuz meslekler bağlamında ürettiğimiz ve karşılığında ücret aldığımız yerler. Çoğumuz bu iki mekân arasında gidip gelmelerin bir tür hapis olmuşluk hissi verdiğini deneyimlemişizdir. Üçüncü mekân aslında tam anlamıyla diğer iki mekânın zorlayıcı ve biçimlendirici etkisine alternatif olarak zorluklarından sıyrıldığımız, kendimizi ifade ettiğimiz ve büyük oranda orada bulunmaktan mutlu olduğumuz alanlar. Üçüncü mekân olarak halk kütüphaneleri ücretsiz, kamuya açık, kitap bulundurma ve sunma işlemini yerine getiren mekân olmasının yanında sosyalleşme, buluşma, tartışma ve tanışma mekânıdır” şeklinde konuştu.

“Her Alanda Yetişmiş Bireylere İhtiyacımız Var”

İÜ Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Canatar, ülkemizde her alanda iyi yetişmiş bireylere ihtiyaç bulunduğunu belirterek, “Öğrencilerini nitelikli insan gücüne çevirme sorumluluğunda olan üniversiteler normal eğitimlerinin yanında her bireye bilgi okuryazarlığı becerisini de kazandırmak durumundadır. Günümüzde yükseköğretim başta olmak üzere kütüphane kullanıcıları üzerinde yapılan çeşitli çalışmalar ve tezlere göz atıldığında lisans öğrencilerinin bir yana yüksek lisans ve doktora öğrencileri arasında dahi bilgiyi arama ve kullanma konusunda sorunlar yaşandığı gerçeği ön plana çıkmaktadır. Bu sorunun ortadan kaldırılabilmesi için üniversitelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumlulukların yerine getirilmesi noktasında ilk yapılacak her üniversite müfredatına bilgi kaynakları, bilimsel araştırma yöntemleri, bilimsel bilgiye erişim gibi tüm bölümler için zorunlu olmak üzere dersler koymaktır. Ülkemizin layık olduğu eğitim kültür ve bilim seviyesine ulaşmasının yolu kütüphane ve bilgi merkezlerinden geçiyor.”

“Öğrenciliğimiz Kütüphanelerde Geçti”

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz ise İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu olduğunu anımsatarak başladığı konuşmasında, “Öğrenciliğimiz kütüphanelerde geçti. Bu nedenle bu üniversitenin tarih bölümü mezunu olarak bugün burada bulunmak benim için son derece anlamlı” ifadelerini kullandı. Dr. Yılmaz, İÜ Merkez Kütüphanesi’nin bugününe dair izlenimlerini paylaştı. Kültür Turizm Bakanlığı’nın okuma oranlarıyla ilgili verilerini Türkiye standartlarına yakıştırmadığını söyleyen Dr. Yılmaz, geleceğin kütüphanecilerine çeşitli mesajlar ve öğütler vererek konuşmasını sonlandırdı.

“Kütüphaneler Yükseköğretimin Vazgeçilmez Bir Parçası”

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise konuşmasında, Kütüphane Haftası Resmi Açılış Töreni’ne ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını belirterek, “Kütüphaneler hem birer bilgi merkezi olarak örgün eğitimi destekler hem de yaygın eğitim merkezleri olarak hayat boyu toplumun öğrenme gereksinimlerini karşılar. Eğitimin, bilimin, sanatın temeli kitaba ve kütüphaneye dayanır. Kütüphaneler, son yıllarda özellikleri, değişkenleri ve dinamikleri belirlenen ‘bilgi toplumu’ kavramı ile ön plana çıkmıştır. İstanbul Üniversitesi Kütüphaneleri de bunlar arasındadır” ifadelerini kullandı.

Araştırmacıların bilgiye erişimini kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla hizmet veren İÜ kütüphanelerinde son yıllarda çok sayıda yenilik ve değişim yaşandığına dikkat çeken İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Artık, tüm İÜ kütüphaneleri verilerine tek tıkla 7/24 otomasyon üzerinden erişilebiliyor. Türkiye’de ilk kez sanal kütüphane projeleri gerçekleştirildi. “Gazeteden Tarihe Bakış”, “İÜ Tezleri”, “İÜ Yayınları Projesi” ile “İÜ Nadir Eserler Kütüphanesi” gibi birçok proje başlatıldı. Elektronik veri tabanları artırıldı. Merkez Kütüphane bünyesinde 2012 yılında açılan Engelsiz Bilgi Merkezi üniversitemizdeki engelli öğrencilerin daha verimli ve engelli olmayan öğrencilerle eşit bir eğitim sürdürebilmelerine destek olabilmek amacı ile çalışıyor. Araştırmacıların İÜ Merkez Kütüphane’nin verdiği hizmetlerden daha konforlu bir ortamda yararlanması için, öğrenci kullanım alanları yenilendi. Dijitalleşme projelerinin gerçekleştirilebilmesi ve öğrenci isteklerini karşılamak, dijital bilgi hizmeti için tarayıcılar alındı ve yoğun talep ve fayda için sayıları artırıldı” dedi.

Ülkenin kalkınmasında, bilginin yönetilmesinin ne kadar önemli olduğunun bilinciyle kütüphanelerin gelişimini sürekli desteklediklerini belirten İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Kütüphaneler yükseköğretimin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul edilmeli ve kütüphaneciler, eğitim-öğretim ve araştırmanın içinde daha aktif olarak yer almalıdırlar” şeklinde konuştu.

Açılış töreninde konuşmaların ardından Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi 53. Kütüphane Haftası Ödül Töreni’ne geçildi. İlk olarak “Yılın Halk Kütüphanesi Okurları” ödülü sahiplerini buldu. 2016 yılında halk kütüphanelerinden en çok ödünç yayın alan okurların belirlenmesiyle oluşturulan sıralamada İstanbul’un “en okurları” seçilen kişilere ödülleri takdim edildi.

Çocuk kategorisinde 458 kitap ödünç alan Elif Kesen birinci, 200 kitap ödünç alan Gülderen Kübra Yıldırım ikinci, 199 kitap ödünç alan Elif Çalışkan ise üçüncü oldu. Genç kategorisinde ise 97 kitap okuyarak birinci Beyza Nur Yiğit olurken ikinci Didem Bakay, üçüncü İrem Karakoç oldu. Yetişkin kategorisinde ise birincilik ödülünü 207 kitap ödünç alan Kadriye Necibe Ünal alırken, ikinci 190 kitapla Zehra Özgen ve üçüncü 120 kitapla Osman Ziya Sipahi oldu.

Ödül töreninin devamında “Yılın Kütüphane Dostu” Ödülü’ne “Yüksel’in Kütüphanesi” projesi ile Hüseyin Ege Gök layık görüldü. Osmaniye’nin Düziçi İlçesi Karaçarlı Köyü’nde evinin ahırını kütüphaneye dönüştüren 17 yaşındaki Hüseyin Ege Gök kütüphaneyi annesine adadı. Hüseyin Ege Gök annesinden kalan 150 kitapla kütüphaneyi kurdu. Gök, çevreden gelen desteklerle günden güne Yüksel’in Kütüphanesi’ni büyütmeye devam ediyor. Mevcut kitap sayısı bin 500 civarında olan Yüksel’in Kütüphanesi film gösterimlerinin yapıldığı televizyonu, kayıtların yapıldığı bilgisayarı, köy halkının her yaş ve ilgisine hitap edecek kitaplarıyla, haftalık dergileriyle, gelişmesi için katkı sağlayan gönüllüleriyle, yaşam alanlarından oda ayıran ev sahipleri Zahide Doğan ve Emine Ünal'ın destekleriyle, yaz kış hizmet vermeye devam ediyor.

Ödül Töreni’nin ardından kürsüye “Onur Konuğu” Sevin Okyay çıktı. Okyay, kitaplar, uluslararası çeşitli kütüphane ve kütüphanecilerle ilgili deneyimlerini aktardı.

Açılış Töreni, Kütüphaneciler Korosu Müzik Dinletisi’nin ardından sona erdi.

galeri: 154