55. Kütüphane Haftası Açılış Töreni İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi

İstanbul Üniversitesi, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi iş birliği ile düzenlenen 55. Kütüphane Haftası’nın Açılış Töreni, 25 Mart 2019 tarihinde İÜ Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. 55. Kütüphane Haftası, 25–31 Mart 2019 tarihlerinde kutlanıyor.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan etkinliğin açılış konuşmaları İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Emine Hatun Gür, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ekrem Tak ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilgi Belge Yönetimi Bölümü Öğrencisi Melek Kılıç tarafından yapıldı.

“Dünya Gelinen Uygarlık Düzeyini Kütüphanelere Borçludur”

Kütüphaneciliğin tarihsel gelişiminden söz eden İstanbul Valisi Ali Yerlikaya konuşmasında, “Matbaanın icadı ile birlikte tarih değişti ve kütüphane kavramı ortaya çıktı. İçinde yaşadığımız zaman bilgi, bilişim ve iletişim çağı olarak tanımlanıyor. Artık kütüphane kavramı da bilişim ve iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte değişti ve dönüştü. Dünya şu anda sayısal kütüphaneler kavramı ile buluştu. Artık bilgiye erişim gücü o ülkenin bilgi üretim gücünü gösteriyor. Günümüzde dünyanın en güzel ve en büyük kütüphanesi, en kaliteli eserleri bulunduran ve dünyanın en son üretilmiş olan bilgi belgesi ile beraber tamamını sayısal veri haline getirip internet erişimine açandır. Dünya gelinen uygarlık düzeyini kütüphanelere borçludur. Ülkemizde de iletişim ve bilişim ile ilgili gelişmelerden sonra kütüphanecilik mesleğinin ismini YÖK, ‘Bilgi ve Belge Yönetimi’ olarak değiştirmiştir” ifadelerini kullandı.

“İstanbul Üniversitesi Bünyesinde Bulunan Değerli Koleksiyonları İçeren Kütüphanelere Sahip Çıkıyor”

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasında şunları dile getirdi: “Kütüphaneler, geçmişimizde ve günümüzde elde ettiklerimizi, öğrendiklerimizi gelecek nesillere aktarmak için en önemli araçlardır. Günümüzde uygarlık ve bilgi teknolojilerindeki gelişimin etkisiyle, bilginin üretimi ve yayını sürekli artmakta, basılı ortamdaki bilgi de giderek artan bir hızla elektronik ortama taşınmaktadır. Ancak, erişilemeyen bilgi aslında yoktur. İşte kütüphanelerin önemi burada başlar, bilgiye erişilebilirliği sağlayan kurumlardır kütüphaneler. Aksi takdirde denetimsiz biçimde ve çığ gibi büyüyen bilgi yığınlarının içinden ihtiyaç duyulan bilginin çeşitli tür ve biçimdeki kaynaklardan aranması, bulunması, değerlendirilmesi ve etik ilkeler doğrultusunda kullanımı giderek daha büyük sorun olacaktır. Bu yüzden de kütüphaneler eğitimin her alanı ve yükseköğretimin vazgeçilmez bir parçası olarak kabul edilmeli ve kütüphaneciler, eğitim-öğretim ve araştırmanın içinde daha aktif olarak yer almalıdırlar. Dünya standartlarına uygun ve sürdürülebilir hizmet verebilmeleri için ülkemizde ihtiyaç duyulan destek ve koşullar sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki geçmişe sahip çıkarak gelecek tasarlanabilir. Nitelikli kütüphaneciler ve nitelikli koleksiyonlara sahip kütüphaneler dünyanın gelişmeye devam etmesi için hayati bir güçtür. Çok şükür ki bizler de bu sorumluluğun bilinciyle İstanbul Üniversitesi’nin sahip olduğu değerli koleksiyonları içeren kütüphanelere sahip çıkıyor ve destekliyoruz.”

“Kütüphaneleri Sanat, Eğitim ve Kültür Merkezleri Olarak Görüyoruz”

İstanbul’daki kütüphaneciliğe yönelik faaliyetlerden söz eden İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, “İstanbul’da yaklaşık 300 kütüphane var. Üniversite kütüphanelerimiz hariç yaklaşık 15 kütüphane 24 saat hizmet veriyor. Ama daha önemlisi, ziyaret ettiğim ve görüştüğüm Büyükşehir Belediye Başkan Adayları’nın gündemine de ‘Semt Kütüphaneleri’ fikrini soktuk ve kabul gördü. Her ilçede de yaygın bir şekilde bu hizmetin devamı garantisini aldık. Bu da ayrı sevindirici bir faaliyet. Kültür Turizm Bakanlığı olarak kütüphanelerin en önemli eğitim kurumu olduğunu ve kütüphanelerin kütüphanecilerle, işine sadık, mesleğini seven, okuyucuyu hor görmeyen, benim öğrenciliğimdeki gibi bir kitabı nasıl isterim diye bakmaktan korktuğum kütüphanecilerin olmadığı kütüphanecilerle, kütüphanelerin yükseleceğine inanıyorum. Mesleğin ehline verilmesi gerektiğine inanıyor ve bu konuda da kütüphanecilere kadro açmaya özel çaba sarf ettiğimizi belirtmek istiyoruz. Okuyucu sayısının yanı sıra son yıllarda yüzde yüze yaklaşan artırımların yanında biz kütüphaneleri aynı zamanda sanat, eğitim ve kültür merkezleri olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

“Kütüphaneler Yeni Gelişen Talepleri Karşılayabilecek Şekilde Hizmetler Üretebilmelidirler”

Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Emine Hatun Gür ise yaptığı konuşmada, “Teknolojinin hızlı bir değişim gösterdiği günümüzde bilgiye erişim ve bilgiyi kullanma alışkanlıkları da büyük bir dönüşüm içerisindedir. Bilgi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olan kütüphaneler kuşkusuz bu dönüşümden doğrudan etkilenen kurumlar arasındadır. Artık kütüphanelerin yalnızca klasik anlamda bilgiyi saklayan ve bireylere sunan kurumlar olmadıkları, çok amaçlı hizmetler sunan mekânlar haline dönüştükleri ya da dönüşmeleri gereği açıkça görülmektedir. Kütüphaneler, toplumsal değişime son derece duyarlı olarak yeni gelişen talepleri karşılayabilecek şekilde hizmetler üretebilmelidirler. Özellikle ‘üçüncü mekân’ kavramında karşılığını bulan bu yeni yaklaşım, kütüphaneleri, kısa süreli uğranıp kitap ödünç alınabilen yerler olmaktan çıkartıp bilgi taşıyıcıları ile iç içe ‘sosyal bir mekân’ olma yönünde bir değişime zorlamaktadır. Tabii bu değişim yalnızca hizmet anlayışlarının gözden geçirilmesi değil, kütüphanelerin fiziksel olanaklarının da gözden geçirilmesini işaret etmektedir” ifadelerini kullandı.

“Kütüphaneci Olmak İçin Özel Bir Eğitim Almak Gerekir”

Kütüphanecilik eğitiminin önemine vurgu yapan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ekrem Tak, “Kütüphaneci olmak için özel bir eğitim almak gerekir. Her kitap okumayı seven kütüphaneci olabilseydi her balık yemeyi seven de gemi kaptanı olabilirdi öyle değil mi? Bunu kamu ve özel sektörün arşivci ve kütüphaneci alımı yaparken iş ilanlarında üniversitelerin bilgi ve belge yönetimi bölümlerinden mezun olmak şartını eklemeyen idarecilerin takdirlerine bırakıyorum. Mesleğimizin tüm mensuplarının ve sevgili öğrencilerimizin, meslektaşlarımızın 55. Kütüphane Haftası’nı tebrik ediyorum. Bugüne kadar kütüphanecilik mesleğine hizmetleri geçmiş tüm meslek büyüklerimizden vefat edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık ve afiyet ile hayırlı hizmetler diliyorum. Ayrıca son dönemlerde sosyal medyada tanıma fırsatı bulduğumuz kitaba gönül vermiş ve gençlere örnek olmuş Bakkal Kamber Bozan amcayı, Kayseri’de çiftçilik yapan Afife Küçükbenli teyzeyi, Osmaniye’de bir ahırı kütüphaneye çeviren Hüseyin Ege Gök kardeşimi ve henüz adını sanını bilmediğimiz yüzlerce kitap dostunu saygı ve sevgiyle selamlıyorum” şeklinde konuştu.

“Birlik ve Beraberliğimiz Sayesinde Mesleğimizi En İyi Şekilde Yaşatacağımıza İnanıyorum”

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Bilgi Belge Yönetimi Bölümü Öğrencisi Melek Kılıç, “Birlik ve beraberliğimiz sayesinde mesleğimizi en iyi şekilde yaşatacağımıza inanıyorum. Mesleğimiz adına faaliyetler yürüten; hem bünyesinde öğrencileri hem akademik personeli hem de kütüphanecileri buluşturan Türk Kütüphaneciler Derneği’ne, özellikle çalışmalarına şahit olduğum Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Emine Gür Hanıma, bütün Yönetim Kurulu Üyelerine ve bizlere sağlamış oldukları tüm imkânlar ve emekleri için Dernek Üyelerine tüm öğrenciler adına teşekkürlerimi sunuyorum. Mesleğimiz adına sürekli bir çalışma ve çaba içinde olmaları öğrencilere geleceğimiz için yeni ufuklar açıyor. Bu faaliyetlerin ve çalışmaların daha fazla gerçekleştirilmesi için Türk Kütüphaneciler Derneği’ne kütüphane camiası olarak destek olunup her kişinin sahip çıkmasını canı gönülden istiyorum. Kütüphaneler birer bilgi yuvası olarak varlıklarını daima sürdürecektir. Bizlerin de en büyük görevi işimizi en iyi şekilde yapmak olmalıdır” dedi.

Etkinlikte yılın okurları olarak çocuk, genç ve yetişkin kategorisinde bir yıl boyunca en çok kitap okuyan kitapseverlere ödül verildi.

Ödül töreninin ardından İstanbul İl Kültür Müdürlüğü katkıları ile İstanbul Devlet Modern Folk Müzik Topluluğu tarafından “Geçmişten Günümüze Esintiler” başlıklı Modern Folk Müzik Dinletisi gerçekleştirildi.

Dinletinin ardından 55. Kütüphane Haftası kapsamında Prof. Dr. Mustafa Kaçar’ın oturum başkanlığında “Prof. Dr. Fuat Sezgin’in İstanbul Günleri ve Kütüphanesi Paneli” düzenlendi.

Haber: Eda FİDAN
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü