Habertürk Gazetesi'nden Ümran Avcı İÜ Nadir Eser Kütüphanesi'ni yazdı...

Habertürk, şehzade karneleri, tespih tanelerinin içine yazılmış Kuran ayetleri, el yazmalarının da bulunduğu İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’ne girdi, ziyaretçi alınmayan özel odaları gezdi. El yazmalarının bulunduğu bölümde yer alan şehzade ve sultanlara verilen karnelerde hocalar iltimas geçmemiş, not kırmış



Osmanlı’nın hayatı filmlere konu olacak cinsten sansasyonel şairi Enderunlu Fazıl’ın sevgilisinin isteği üzerine hazırladığı moda kitabından, şehzade Mehmet Burhaneddin Efendi’nin babası 2. Abdülhamid’e ithafen yazdığı bayram marşına kadar birbirinden değerli eserler İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’nin çatısı altında yer alıyor. Üç katlı binadaki 11 odada, 93 bin 71 cilt Türkçe, Arapça, Farsça, Latince ve diğer dillerde basma ve yazma kitaplar mevcut. Yalnızca kitapla sınırlı da değil; dergi, gazete, harita, plan ve notadan tutun, 2. Abdülhamid koleksiyonu olarak anılan 911 albüm ile bunların içerisindeki 36 bin 585 fotoğraf da bulunuyor.

HT Gazete'de Ümran Avcı'nın haberine göre, İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Dr. Pervin Bezirci, buradaki her parçanın birer kültürel miras olduğunu söylüyor.

“Hepimizin mirası ve bizler emanetçileriz; koruyan ve hizmete sunan tarafız” diyen Bezirci’nin verdiği bilgiye göre, görevliler ellerinde pamuklu eldivenlerle kitapların sayfa sayfa tozlarını alıp eserlerin bakımını yaparken her anları kameralarla kayıt altına alınıyor.


SARAY KARNELERİ
Dördüncü oda yine camlı tarihi dolabın içindeki birbirinden değerli yazma nadir eserle dolu. Burada 10. yüzyıl tarihli bir el yazması Kuran-ı Kerim mevcut. Şehzadelerin altın varaklı elif ba’ları yine burada. Kanuni’nin Hürrem’e yazdığı tek nüsha Muhibbi Divanı ve 3. Selim’in altın tel işlemeli cilt kapaklı şiirleri de bu odada. Enderunlu Fazıl’ın sevgilisinin isteği üzerine hazırladığı erkek ve kadınların kıyafetlerini çizimle gösteren dönemin moda kitabı göze çarpanlardan.



Methiyelerle başlayıp dualarla biten karneleri anlatan Nadir Eserler Kütüphanesi Şube Müdürü Yasemen Akçay; “Hem şehzadelere, hem de sultanlara ait karneler mevcut. Anlıyoruz ki sultanların eğitimi de önemsenmiş. Dönemin çok iyi hocalarından çok iyi eğitim alarak yetiştirilmişler. Gerektiğinde yurtdışından hocaların da saraya davet edildikleri ve şehzadelerin yabancı hocalardan ders aldıkları görülüyor. Yani illa Müslüman olacak diye bir şart yok. Şehzadelerin birkaç yabancı dil öğrendiklerini görüyoruz. Osmanlı Türkçesi’nin yanı sıra Fransızca, Farsça, Arapça olmak üzere üç yabancı dil öğretilmiş. Anlaşılıyor ki karnelerde çok da hatır gönül işi yapılmamış. Başarılı olamadıkları derslerde notları kırılmış. Mesela, Nemika Sultan, 45 üzerinden 43 almış. Karnelerde öğretmenlerin kanaat yazıları methiye ile başlayıp dua ile bitiyor. Burhaneddin Efendi’nin karnesinden o yıl sekiz yağlıboya resim yaptığını anlıyoruz. Aynı karneden öğreniyoruz ki Burhaneddin Efendi o yıl genel tarih dersinde, Mısır tarihi ve papalık tarihi dersi görmüş” diye konuştu. Kütüphanede Sultan II. Abdülhamid’in oğlu Şehzade Mehmed Selim’in kızı Emine Nemika Sultan, Sultan II. Abdülhamid’in oğlu Mehmed Burhaneddin Efendi, Sultan II. Abdülhamid’in en büyük oğlu Şehzade Mehmed Selim Efendi ve Sultan II. Abdülhamid’in oğlu Şehzade Abdulkadir Efendi’nin karneleri var.

ABDÜLHAMİD'İN POLİSİYE ROMANLARI
İkinci Abdülhamid’e ait müze odadaki masa ve kütüphane dolaplarıyla birlikte Yıldız Sarayı koleksiyonundan. İçeride şamdanlı yazı takımı, harita masası, yazı araç gereçleri, Yıldız porselen fabrikasının ilk örnekleri ve sancak Kuran-ı Kerim’ler mevcut. İkinci oda Abdülhamid’e ait yazma deposu. Burada yabancı gazetelerde tefrika edilen ve sultanın emriyle el yazısıyla Osmanlı Türkçesi’ne çevrilip ciltletilen 1500’ü aşkın polisiye roman mevcut. Rivayet o ki, Abdülhamid geceleri bu polisiyeleri okutur, öylece uykuya dalarmış. Daha önce Habertürk’ün gündeme getirdiği cilt cilt katil fotoğraflarının da bulunduğu Abdülhamid’e
ait 36 bin 585 fotoğraf albümü de ayrı bir odada. Rastgele sayfalarını çevirdiğimiz zanlı ve mahkûm fotoğraflarının altlarına eski Türkçe notlar düşülmüş: “Mahmut Sait: Cinayet suçundan hüküm aldı, birinci derece suçlu”, “Çeri Ahmet kulları, idam cezasına mahkûm olundu”, Bir papaza ait fotoğrafın altına da şunlar yazılmış: “Kürek cezasına mahkum”.


25 BİN YAZMA ESERE ÇOK ÖZEL KORUMA
Paha biçilemez değere sahip olan kütüphanedeki koleksiyonların nasıl korunduğunu İ.Ü Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Dr. Pervin Bezirci şöyle anlatıyor: “Burada 93 bin cilt nadir yazma ve basma, Avrupa matbu dediğimiz eser grubu mevcut. Bunların 25 bini yazma eser. Kütüphanemizdeki eserlerin tamamı Yıldız Sarayı Koleksiyonu’na aitmiş gibi yanlış bir algı var. Oysa çok çeşitli koleksiyonlara sahip zengin bir kütüphaneyiz. Mesela; İbn’ül Emin Mahmut Kemal İnal’ın değerli kitaplar ve çeşitli şahsi eşyalarından oluşan koleksiyonu, Rıza Paşa, Halis Efendi, Mollazade İbrahim Bey ve Hakkı Paşa koleksiyonları da bizde. Nadir eserlerin korunabilmesi için iklimlendirme koşulları, doğal kâğıdın yapısına uygun şekilde muhafazaları son derece önemli. O yüzden Kütüphane binamız 2010 yılından itibaren bir restorasyon süreci yaşadı. 2 yıl hizmete kapalı kaldı. Bu süreçte iklimlendirme koşulları, binanın ısı, nem düzeni tamamı ile yenilendi. Zaman zaman nadir eserleri -25 derece ısıda şoklama kabinine koyarak mikroplarından arınmasını sağlıyoruz.”



Kaynak: Habertürk

http://m.haberturk.com/nadir-eserler-kutuphanesi-kapilarini-haberturk-e-acti-2029405-amp